Kayseri’nin tarihi Kapalıçarşı’sı labirenti andırır. Baharat kokuları, tül perdelerin arasından sızan ışıklar ve ustaların tok sesleri arasında bir sokakta yürüyen genç adam, aniden kendini bilmediği bir çıkmazda buldu. O an, tezgahtan yükselen kumaşları katlayan genç bir kadınla göz göze geldi. Gülümsemesi, karmaşanın içinde bir istikamet gibiydi. Yanına yaklaşan adam, onunla sohbet etmeye başladığında kadın kendini tanıttı: “Ben 24 Yaşında Escort İlayda. Kaybolmak, bazen en doğru yere varmanın yoludur.”
İlayda’nın bakışları kararlı ama sıcaktı. Onunla konuşmak, ezberlenmiş cümlelerden uzak, içgüdüsel bir yakınlıktı. Kendisini anlatırken ne savundu ne gizledi. 24 yaşındaydı ama yaşından çok daha fazla yaşamış gibi anlatıyordu. Mesleğine dair konuştuğunda, her kelimesi dürüstlük taşıyordu. “Ben karşımdakiyle bağ kurmadan hiçbir şey yaşamam,” dediğinde, adam bunu yalnızca bir söz olarak değil, davranışlarında da fark etti.
Beraber çarşının arka sokaklarına doğru yürüdüler. İlayda’nın dokunuşu telaşlı değil, bilinçliydi. Sadece bir 24 Yaşında Escort olmakla kalmıyor; insanı gözlerinden tanıyabilen, dokunduğu yerde güven inşa edebilen biriydi.
Otelde geçen saatlerde fiziksel yakınlık kadar duygusal konfor da hakimdi. İlayda’nın dokunuşlarında saygı, gülüşlerinde ise içtenlik vardı. Onunla geçirilen zaman sadece bir gecelik bir deneyim değil; kalbe işleyen bir tanışmaydı.
İlayda’yla geçirdiğin bir gün, kalabalıkların içinde gözle bulunan bir huzurdur. Tesadüf gibi başlayan yakınlık, onunla unutulmaz olur.